- kalebent
- kalebent <-di> HIST Festungshäftling m
Türkçe-Almanca sözlük. 2013.
Türkçe-Almanca sözlük. 2013.
kalebent — is., di, esk., Ar. ḳalˁa + Far. bend Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalebent etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalebent etmek — suçluluğu yüzünden mahkûm etmek Jön Türklerle alakası var diye, insanı dünyanın öbür ucuna kalebent ediverirler. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
bent — is., di, esk., Far. bend 1) Bağ, rabıt 2) Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm 3) Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set, büğet Bentler, hakikaten Osmanlı medeniyeti eserlerinden örnek verecek heybetli tesislerden imiş. A.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kale — is., tar., Ar. ḳalˁa 1) Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen 2) Satranç tahtasının dört köşesine dikilen … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalebentlik — is., ği Kalebent olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük